Dr. Vecdet Öz Yazdı

Ülkemiz, 22 yıl süren dış güdümlü, mesnetsiz ve kasıtlı politikalar yüzünden önü alınamaz derin bir çöküşe maruz bırakılmıştır..

Bu yüzdendir ki her geçen günün dünü arattığı, hak, hukuk ve adalet kavramlarının mum ışığında arandığı, demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altına alındığı, din istismarının ve din adı altında yapılan her türlü sapkınlığın zirve yaptığı, milli, manevi ve ahlaki değerlerin  yozlaştığı, her türlü hırsızlık, rant, rüşvet ve yolsuzluk söylentilerinin ayyuka çıktığı, yaşatılan derin ekonomik kriz nedeniyle vatandaşın borç ve sefalet batağında çırpındığı, dış borcun artık ödenemez bir boyuta ulaştığı, uluslararası saygınlığımızın yerle yeksan olduğu, toplumun önemli bir bölümünde vatanperverlik ve yurttaşlık bilincinin tamamen dumura uğradığı, Atatürk ve Cumhuriyet düşmanlığının alenileştiği, Türk düşmanlığının teşvik edildiği, altına imza atılarak eş başkanı olunan ‘BOP Projesi’ yüzünden komşumuz olan Irak ve Suriye’de binlerce insanın katledildiği, bir alan temizliğine dönüşen bu operasyonlar nedeniyle adeta bir kavimler göçüne dönüşmüş planlı mülteci akınıyla demografik yapımızın tahrip edildiği, bu akına Afganistan’dan otobüslerle getirilen organize militarist mülteci göçünün de dahil edildiği, sonunda bir ülke nüfusuna denk gelen ve içeriği son derece tehlikeli unsurlarla dolu bir kitle tarafından dolaylı işgale maruz kaldığımız, bu nedenlerden ötürü ülkesinde yaşama azmini yitirmiş insanlarımızdan oluşan tarihin en büyük beyin ve sermaye göçünü verdiğimiz, vurdum duymazlık ve maksatlı politikalar nedeniyle Cumhuriyet tarihinde eşi ve benzeri görülmemiş bir çok zincirleme felaketin yaşandığı, binlerce insanımızı yitirdiğimiz hüzün ve gözyaşıyla dolu son derece uzun ve karanlık bir korku tünelinden geçtik..

Ortadoğu’daki son gelişmeler şunu göstermiştir ki Gazze’de fitili ateşlenmiş olan savaşın son adresi Irak’ın kuzeyinde kurulmuş olan sözde Kürt devleti (ABD garnizonu) ve Suriye’nin kuzeyinde kuruluş aşamasında olan sözde PKK / PYD devleti (ABD garnizonu) üzerinden ülkemiz olacaktır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir hızla akıbeti meçhul bir karanlığa doğru sürüklenmektedir.

Türk tarihi boyunca eşi benzeri görülmemiş böylesi bir vahim durum karşısında daha fazla seyirci kalmamız mümkün değildir.

Toplum olarak bu kabustan kurtulmanın tek yolu, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki milli heyecanla yeniden yola koyulmak ve ülkemizi fabrika ayarlarına geri çevirerek olacaklar karşısında güçlü bir yapıyı yeniden tesis etmektir..

Bizler “Milli Yol Partisi, Doğru Parti ve Adalet Partisi” yöneticileri olarak büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sinde ifade ettiği gibi durumdan vazife çıkararak bir araya geldik ve sizlerin de desteğiyle ülkemizi içine sürüklendiği karanlıktan çıkaracak olan ve iştirakçi parti sayısı giderek artacak olan milli bir ittifak kurmaya karar verdik..

Adını bilahare ilan edeceğimiz bu ittifak, icazeti dışarıdan değil 1924 Anayasası ve yüce Türk milletinden alan yüzde yüz yerli ve milli bir ittifak olacaktır..

Kamuoyuna saygılarımızla arz ederiz..

Bir cevap yazın

CAPTCHA Image
Reload Image

Başa dön tuşu