Bildiğimiz kadarıyla işimiz topluma bilgi vermektir. Katılan olur olmaz, kendi takdirleridir ama yazmak zorundayız.
Hem de yüzlerce kez.
*
Biz Gümüşhane’yi anlatmak zorundayız,
Bu gazetede şehir için 16 yıldır mücadele veriyoruz,
İstanbul’da ayakta kalabilmek ne kadar zor ise, sağolsun Veli Yılmaz sayesinde de bu gazete bize kapı açtı, kalem verdi.
*
Gelelim Gümüşhane’ye
Fırsat buldukça Gümüşhanelilerin arasına katılıyorum
Fanatik değildi sakin, kabul edilebilir konuşabilen Gümüşhanelileri dinliyorum.
Hani yazarın dediği gibi dağların avucundaki kenti dinlemeye çalışıyorum.
Belki çorbada tuzumuz olur diye karalıyorum, belki birilerinin kulağına gider diye yazıyorum…
*
Ortak görüş;
Gümüşhane’nin bugünkü konumu itibarıyla daha aktif, daha canlı, daha üretken, daha çalışkan, daha atak olması gerekliliğinden söz ediyorlar.

*

SANAYİ KENTİ DEĞİLİZ
Gümüşhane harita üzerinde bakıldığında bu kriteri defalarca anlattık, jeopolitik olarak önemli bir yerde görünür. Bu söz kıtalar arası söylenir ama Gümüşhane Erzurum, Trabzon ve iç bölgelere açılan kapı gibidir.
Mevsimsel olarak sert bir iklime sahip olsa da Zigana ve Kelkit Ovası arasında duran inci gibidir.
Dolayısıyla ticaret her iki bölge ekseninde döner.
*
Yani Gümüşhane ya sahile gider, ya da arkasında duran Erzurum’u Erzincan’ı tercih eder.
Trabzon, Erzincan ve Erzurum üçgeninde sahilde Trabzonla bütünleşmiş şehir sanayi bakımından ki bu şehirlerin potansiyeli daha fazladır istediği yerde değildir. Bunun mevsimsel olarak etmenlerinin bulunduğunu şehri tanıyanlar zaten yılardır bilmektedir, mevcut birikimlerin sanayi anlamında yaşama geçirilememesi de bu ayrıntıyı belli eder.
Çünkü sanayi çok para demektir yatırım amaçlı ve sonunda yüksek kar marjına dönük beklentiler istenir ama bu şimdilik görünmemektedir.

ÖYLEYSE NE YAPMALI
İşte o dinlediğim dediğim sakin, fanatik değil de kabul edilir görüşlerine başvurduğum muhteremler bir zamanlar Osmanlının akçesi bu şehirden karşılanıyordu ne oldu? Sorusunu sordu.
Yani dedim,
Devam etti.
Gümüşhane bir madenler şehri. Bu şehirde madenler fazlasıyla var. Üretenlerde. E, öyleyse bu gücün daha şiddetli bir şekilde ayağa kaldırılmasında yarar var.
Bu bir.

DAHASI
Gümüşhane aynı zamanda tarım şehri tarımın geliştirilmesi için yapılması gerekenlerde belli dedi. Verimli toprakların bahşedildiği Gümüşhane’de tarımın ayağa kaldırılması için yapılacak çok şey var, Yine nedir diye ekledim? Değişik fikirlerden’’ söz etti.
Ayrıntılar bu satıra yetmez.
Etti iki.

HAYVANCILIK
Şimdi çoğu okurum diyecektir ki ‘birader biz bunları kırık plak misali dinlemekten bıktık başka bir şey yok mu? (İyi de bilinenler ya da bildiğini iddia edenlere sormak isteriz, kaldı ki şehrin ayağa kaldırılması adına kimi dinlediysek bu temel eksenler noktasında konuya yaklaşıyorlar, çözüm önerilerini dile getiriyorlar. Ötesi yok diyorlar anlayacağınız) 16 yıllık gazetecilik yaşamımda gözlemlediğimiz kadarıyla ne kadar ileriye götürüldü, ya da ne kadarı yaşama geçirildi? Bunları da düşünmelerini isterim.

ÖRNEK VERECEK OLURSAK
Gümüşhane son 10 yılda ne kadar ihracat yapmış, ne kadar ürünü iç piyasaya pazarlamış. Bu kabul edilebilir rakamlar şehrin ekonomisine ne kadar yansımış, buna da bakmak gerekmez mi?
Tamam! Tarımı, hayvancılığı ve de aynı şeyleri konuşmayalım da.
Neyi konuşalım o zaman.

TURİZM
İşte bam teli de burası. Gümüşhane bir yayla turizmi şehri. Turizm şehri. Gümüşhane, turizmin her anlamda öne çıkabileceği bir gerçek
Artabellerden, Zigana’ya. Tomara’dan Süleymaniye’ye. Gerçekken büyük bir hazineye sahip değil miyiz?
Bu üç.
*
Hep derim
Gümüşhane bize göre bölgenin Küçük İstanbul’udur.
Süleymaniye’nin binlerce yıllık tarihini ve yükselen hazinelerini görenler, okuyanalar görecektir ki ulu mabetler ve farklı inanç topluluklarının da yaşadığı bu şehirde belli ki büyük bir turizm envanterini ihtiyaç var, çıkarılmalı ve bir an önce bu şehrin ekonomisine sunulmalıdır,
Etti mi dört.

BU ŞEHİRDE GÜZEL OLAN HİÇ BİR ŞEY YOK MU?
Haksızlık edemeyiz
İşte havalimanı, işte Yeni Zigana, işte tüneller
Birinci derece de ulaşıma direkt katkı sağlayacak önemli devlet yatırımlarıdır.
Kaldı ki Süleymaniye.
Az önce de dedik önemli bir turizm kapısı olabilir.
Ne ki benim hep karşı durduğum Trabzon’a 45 dakika da varmak çok iyide ya da sahile,
Bu yatırımlardan sonra yaşanacak pozitif sirkülasyonun da etkilerini görmek gerekir.
Ticarete, turizme, yatırıma olacak katkısı hesap makinesinin tuşlarını daha çok çalıştıracaktır.
Ve buyurunuz beşinci nokta.

*
O SAKİN VE MÜSPET KONUŞANLARIN SON VURUŞUNA DA DİKKAT ÇEKEREK YAZIMIZI TAMAMLAYALIM
Dedi ki en sonunda
Akil, kabul gören, Gümüşhane'nin belli başlı sorunlarına hakim, sözü dinlenir, her kesimi kucaklayacak adeta bir fikir devriminin yeniden başlatacak, bu devrimin şehre müspet görünüm kazandıracağı bir akımın başında olacak, dinleyen, dinleten, gerektiğinde komuta eden, gerektiğinde organizasyonu yapan, en önemlisi gerçekten GÜMÜŞHANEYİ seven bir yönetimsel anlayışa ve temsilcisine ihtiyaç var
Kırmayacak,
Dökmeyecek,
Anlaşılan.
Buda altı.

*
Netice de Gümüşhane sahipsiz değildir, bu şehre gönül vermiş her kesimin yeniden ayağa kaldıracağı Gümüşhane bizleri beklemektedir
İsteyen geriye dönüp bir daha baksın.