Yağmurların ortasına bıraktınız göğsünüzü, bulutların ortasında ilerliyor zihniniz, 

Bir gül bahçesinde yürüyorsunuz şimdi, kuşların kanadı yastığınız olmuş, 

Evvela gideceğiniz yer yârin kapısıdır, bir kır çiçeği koklamak isteyecek canınız, 

Tozpembe hayaller değil de sadece mutlu olacağınız düşler kuracaksınız. 

Hayatı hiç bu kadar sevdiğinizi düşünmemiş olacaksınız ki, yüzünüzde bir güneş doğacak, bir gülücük konacak yanaklarınıza, 

Su da yüzen ördeğe bir ekmek kırıntısı atacaksınız, vapurdan martılara belki de, 

Selamlayacaksınız sabahın köründe kapıcıyı, fırıncıyı, arabanızın kontağını hiç bu kadar kolay çevirmemiş olacaksınız, 

Bugün günlerden hediye alma zamanı, güzel bir masayı düşleyin, 

Masanın ortasında sayısız mezelerin tadına varacaksınız, belki birkaç kadeh Tekirdağ, 

Akşam cıgarasına hayır demeyeceksiniz, 

Belki gün bitmesin isteyeceksiniz bu baş döndüren sevgi çemberi sarmalayacak seni ama sonunda hepimizi bir final bekliyor olacak, 

Ne olursa olsun değişmeyen yazgıdır o. 

Gerçek, değişmez. 

Nitekim dostum yaşam adına bir tutam gülücüğün şimdi ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha anladınız mı? 

Boş verin gitsin.