Bugün tuhaf bir hisle uyandım,
Gökyüzü dünkü gibi parlak değildi,
Her şeye rağmen umutlarımla yaşıyordum, umudu tutana değin bu yılmaz mücadele devam edecekti.
*
Hani bir karşılık beklemeden
Hani güneşe tutunmak kadar sıcak düşüncelerim
Yanı başımda duracaktı,
Sebepsiz ayrılıklara kızmayacaktım,
Hiç olmadığı kadar sevecek, bana sövenlere dahi elimi uzatacak kadar yaprağa dokunan su damlası gibi berraktı duygularım.
*
Kader bu ya!! ne olur ne olmaz,
Belki de hiç ummadığın zamanda talih saplayıverir bağrına hançeri…
Olsun,
Bir düşten bir düşe geçerken bile araya sıkışan kâbusa hiç rastlamadım mı ki, ararsın sevgiyi zor bulunan yerinden.
*
Bak işte dünya milyon yıldan beri dönüyor
Volkan patlıyor,
Güneş doğuyor bir daha.
Bu ırmaklar, bu deniz, bu umman senin için doğuyor,
Sen, umutlarını taze tutmakla görevlisin
Bir çikolata tadında
Bir kaşık yemeğin tadında tutmak zorundasın yarına uzanan hayallerini.
*
Ağlamak bize yakışmıyor be,
Sevdan kadar ağlamasan da yakışmıyor
Rüzgâr gibi geçen ömrünün sayfasındakilerin biriktirdikleridir gelip geçenler
Akşamın görünmezliğindendir savrulup gelenler.
*
Sözün kısası yârim
Konuşanların dünyasında eksilen bir şey yok
Nasıl olsa toprağa gömülen hayaller çürüyüp gidecek
Nasıl olsa sebepsiz sevmelerin arkası yok
Pelesenk olmuş karakterlerin müptezel fikirlerini çerçeveletsen bile kırılmaya mahkûm,
İstediğin kadar beyaz çek
Altı siyah, çürük ve zulüm…