Değerli okuyucular,
Gün geçmiyor ki, bir sorun bir şikayet bize iletilmesin,
Gümüşhane'den olduğunca tarafsız ve objektif olarak sizlere yazmaya çabalıyorum.
Gümüşhane'de üretici dertli,
Ne ki, artık elma bahçeleri bile kör betonlara teslim olmuş,
Bursa'nın, Ankara'nın yurdun diğer illerinin yetiştirdiği meyvelerin Avrupa dünya pazarlarında boy gösterdiğini okumak, duymak, yazmak inanın ağırıma gidiyor.
Biz kendi öz varlıklarımızı ise harekete geçiremiyoruz.
Sevgili okurlar,
Ülkemiz artık saman ithal eden bir ülke haline geldi,
Üretici perişan...
Banka kapılarına muhtaç,
Herkes çektiği kredileri ödeme derdinde.
Ekonomi birilerinin anlattığına göre çokda iyi değil,
Mazot fiyatları artarken çiftçi neredeyse ürününü tarlada bırakma durumuna geldi.
Gümüşhane'den yükselen feryat öyle azımsanmayacak kadar değil,
Hayvancılığı geliştiriyor Gümüşhane,
Barajları açıyor,
Tarım için bastırıyor,
İyi güzelde;
Daha önce de söyledim,
Ya diğerleri,
Çiftçinin elinde bi şey kalmamış ki,
Ne üretecek, ekecek yada hasat edip para kazanacak
Alıcı yok.
Üretim toplumundan tüketim toplumuna doğru giden halk perişan
Onca rezaletin içinde çırpınan halk.
Gümüşhane neredeyse nefes alamıyor,
Türkiye'de öyle,
Yanıbaşımızda ateş,
Rahatsız olmamak mümkün mü?
Türkiye'nin her bölgesi gibi yaşanan rahatsızlıklardan, Gümüşhane'de payını alıyor,
Yapmamız gerekenleri bir tarafa koyduk, olup biteni izliyoruz.
Bizim derdimiz başka, başkalarının ki ise daha başka,
Sofraya girecek bir dilim ekmek,
Bir sıcak çorbanın derdinde Gümüşhane halkı.
Değerli okurlar,
Biz bu düşünceleri ifade ettiğimizde sırf muhalefet olsun diye yazmıyoruz,
Zira memnuniyetsizlik had safhada,
Yüzler asık Gümüşhanede,
Bunu bizler değil, sorduğumuz herkes söylüyor,
Gümüşhanede hiç mi güzel şeyler olmuyor derseniz elbette var,
Ama o güzelliklerin çoğu dışarıya yansıyor.
Dışarıdan içeriye bir şey girmiyor.
Örneğin yapılan yolların işçisi ekmeğini Gümüşhaneden almıyor,
Geçen tünel ilçeyi teğet geçiyor
İlçe sınırlarının dışında gibi,
Yatırım bir tekdüzelik içerisinde,
Farklı bir şey yok,
Sadece günübirlik karın tokluğu şimdilik kimsenin sesinin çıkmamasına vesile ama,
Sonra ne olacak?
Bu işlerinde sonu var,
Deniz tükenir mi?
Bir gün o bitecek ve kara görünecek
İşte o zaman siz bize daha çok hak vereceksiniz,
Bu satırları öylesine yazmadığımızı da anlayacaksınız.