İstanbul’a ara sıra uğrarım.

İstanbul’a bu kez uğradığımda her yıl var olduğunu  söyledikleri Ramazan aktivitelerine denk geldim.
Şehrin havasını değiştirmiş.

Eskiden çocukluğumda anımsadığım kadarıyla kapı kapı dolaşıp harçlık istenirdi.

O zaman eğlence kültürü yoktu insanlarda.

Çağ değişti, zihniyet değişti.

Eğlence kültürü de değişti.

Niçin  elinizde son model I-phone telefon taşıyorsunuz demiyeceğim;

Çünkü zaman onu gerektiriyor.

E o zaman günah mı işliyorum?

Keza gidip ankesörlü telefonda işinizi görebilir.

Ramazan kültürünü eğlencesini eleştirmek çok akıllı bir iş olarak gelmedi bana.

İstanbul yapıyorsa Anadolu’nun diğer illeri neden yapmasın, Gümüşhane de yapar.

Ve İstanbul’da  camiiler yine ağzına kadar dolu.

Bir Tv kanalı Trabzon’da cephanelik mevkiinden Ramazan etkinliklerini naklen yayınladı.

Belediye başkanı start verdi diye basın boy boy manşet attı
Kimseyi namaza, camiiye gitmesin diyede engelleyen yoktu.
Sıra Gümüşhaneye geldi mi,
Günah.


Bir şey daha var,
Belki bu sayede belkide aynı apartmanda mahallede oturupta, birbirini görmeyen büyükşehir atmosferinde mahvolan Anadolu insanlarını bu şenlikler, etkinlikler kaynaştırıyor.

İstanbul, bu işin öncüsü oldu.

Anadolu’da Gümüşhanede  yapılması neden fuzuli olsun ki..

Son söz işin özü aslında eleştirilen etkinlik değişen değişmeyen zihniyetimiz.

Biz zamana değil, herkes bizim düşüncelerimize ayak uydursun.

Benim gibi olsun mantığı..

Bu Ramazan ayında da, ya da yılın herhangi bölümünde  asla değişmiyor.

Döndüğünüz çemberin ebatı hep aynı kalıyor.