Görüyoruz ki, havalimanını deştikçe iştah artıyor.
Takipler sürüyor.
Alternatifler çoğalıyor.
Ne fragmanlar ne senaryolar ne projeler ortaya koyuluyor..
Güzel.
Oysaki her şey iyi hoşta de geç kalınmamış mı?
Bugüne kadar 12 yıl boyunca ehil olan irade bu alternatifleri niye düşünmedi?
Bakıyorsunuz, sadece işin reklam boyutu var,
Oysa bu hiçbir şey değil.
Ortada ne var sen ona bak…
Soru şu!
Havalimanı Köse’ye gelecek mi?
Gelecekse bunun cevabı net olmalı.
Ya evet,
Ya da hayır.
Kim kiminle nerede? Misali magazinsel yaklaşımlar havalimanını kurtarmaz.
İş iki fil’e benzer.
Mecnun olmamak doğrusu içten bile değil.
Havalimanı Gümüşhane kamuoyuna dün gelmedi ki,
Bakıyoruz sanki daha üç gün önce konuşulmuş gibi muamele yapılıyor.
Bakan’la sıkı görüşme,
Kuvvet komutanıyla görüşme.
Bildiğimiz kadarıyla sayın MSB’ı Gümüşhane’yi ziyaret etti.
Diyeceğiz ki o ziyaretten bir yıl geçti ya da geçecek neden o gün değil de şimdi.
Tabi ki algı yönetimi de önemli,
‘Bak’ gördün mü? Sen ne dersen de, havalimanı için çalışıyorlar!’
Ancak ortada henüz görünen bi şey yok,
Havalimanını sadece istemek ummak var o kadar.
Reklamın da kötüsü olmaz hani,
Sanki ateş yanmıyor da bize dumanı göstermek istiyorlar.
Havalimanı konusunda bugüne kadar atılmayan adımların Türkiye’nin içine düştüğü şu kritik aşamada dillendirmek, demiri tavında döğmemek, havalimanını sadece gelecekmiş gibi göstermek bilemiyoruz tabi ki ne kadar inandırıcı.
Ben sade bir vatandaş olarak sanal da kalan vaatlerin gerçeğe dönüştürülmesi noktasında ağızlara bir parmak balın reva görüldüğü düşüncesindeyim.
Gelecek, görüştü, didindi, hızlandırdı.
Eeee,
Ortada ne var?
Söyleyeyim!
Hava limanı…