Veli Yılmaz
Geliyor,
Geldiği şehir Gümüşhane,
Sokaklar boş, birkaç el çırpan da olmasa, hiç gelmeyecek ya,
Kuru sıkı bir hoş geldin….
Zoraki gülümseme,
Onun ötesinde,
Zoraki geliş!
Derken ziyaret,
GÜ, KK, Valilik, Süleymaniye Camii,
Az öteye gidelim desek,
I-ıh, cınk..
Program dar..
Ziyaret o biçim,
‘Yok yok, her şey tamam’
Gelişmişlik arttı,
Sorunlar azaldı,
Her taşın başında bir yatırım,
Her işin ucunda milyonlar..
Dert mi, hak getire,
Bu arada,
Saygıdeğerle, sayını ağızdan düşürmemek üzere nakarat almış elli kez tekrar da o biçim…
Bir koltuğa oturuş var ki,
Yedi düvel korkar.
Yedi düvelin göremediği ise koca bir göbek.
Yayıl yayılabildiğin kadar..
Oradan da çık,
Uzaklaş,
Ağzından selamın, kelamın eksik olmasın
Soranlara,
‘Geceli gündüzlü çalışıyoruz’ demeyi hiç ihmal etmedi,
Çünkü silahın ağzındaki tek mermi o,
Nişanı iyi alması gerek,
Bir bakıyor sağına,
Bir bakıyor soluna,
Parmağını şaklatsa,
‘Sevinç çığlıkları’
Aslında o da şaşkın,
Ne umdu ki, fazlasını buldu
Böyle olacağını da tahmin edemiyordu,
Sıra icraat vaktinde,
Atış serbest;
Ha gayret!!
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar