Atalarımızdan bugüne adeta bir gelenek olarak gelen tarım ve hayvancılık ekonomik yaşamın da lokomotifi gibidir bu değer her şeyden önce kabul edilmesi gerekir ki; ülke ve vatandaşın ekonomisine her anlamda katma değer katacak önemli bir unsur haline dönüşür.
*
Hayatın öncüsü olan bu iki sözcüğü daha da geliştirerek yarınlara taşımamız gerekmektedir.
Kutsal bir emanet gibi almış olduğumuz bayrağı, yarınlara taşımak hedefi de bizim en temel ödevimizdir.
Her bayrak yarışı, yeni mücadeleleri aynı zamanda kendi yörüngesinde yeni ufukları da beraberinde taşır, öncülük eder.
*
Çağımız artık ileri teknolojinin hayata uyarlandığı dönem olarak bilindiği gibi bu gerçek her zaman ilk olarak göz önünde bulundurulmalıdır.
Bu bakımdan çağa ayak uydurmak adına, ileri teknolojiyi uyarlamamız, katkı yapmamız gerekir.
*
Mücadelenin yoğun olarak yaşandığı, günlük hayata, yaşama ve elbette ekonomik hayatta da ileri teknolojinin, ortaya koymuş olduğu, kolaylıklardan nasiplenmelidir.
*
Bu bakımdan başta ata yadigârı olan tarım ve hayvancılığa ileri teknolojinin insanlığa armağan ettiği gelişmişlikleri mutlaka uyarlamalıyız.
*
Bu sayede bizleri doyuran, gıda sağlayan, çocuklarımızın büyümesine katkı sunan, sağladıkları sütle, etle ve diğer ürünlerle adeta üretimin can damar olan köylülerimizi de bu teknolojinin nimetleriyle buluşturmalıyız.
*
Çocuklarımızın iyi bir birey olarak yetişmesi için, ileri teknolojinin nimetlerinden de fayda sağlamalı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün ifade ettiği gibi, muasır medeniyet düzeyini behemehâl yakalamak ve ilerleyerek üretmeli, daima kullanmalı ve de gelecek kuşaklara muhakkak surette aktarmalıyız.
*
Ve şu gerçeği unutmamalıyız ki;
Bunları “Ödevimizi tam olarak yaptık, bayrağı gerektiği gibi teslim ettik” diyebilmek istiyorsak yapmalıyız,
*
Müstemleke, olup olmamak, artık bilgiyi bulup, kullanmakla ilişkili, yaşadığımız milenyum denen çağa en uygun yaklaşma şartı olduğunu da kanıksamalıyız.
*
Mutlaka insanlık, inanılmayacak derecede bir hızla ilerlemekte ve yaşanan mücadele yeni, farklı bir bilgi alanına dönüşmektedir.
Bu değişim, yaşadığımız süreçte hayatın her alanında kendini göstermekte, hissettirmektedir.
*
İşte, bizler de, bu duruma ayak uydurabilmek için ileri teknoloji dediğimiz gerçeği güncel hayatımızda önemli yer tutan faaliyetlere mutlaka adapte etmeli ve kaynaştırmalıyız.
*
Bu sayede, 21. yüzyıl denen uzay çağında yaşanmakta olan yarışta hep var oluruz. Mücadele dinamimiz de bizleri yarışan, rekabet eden bir safhaya iteler.
*
Şayet, tarih karşısında, boynumuz bükük kalsın istemiyorsak, aldığımız mirası, gerektiği gibi koruduğumuzu düşünüyorsak, azami ölçüde ileri teknolojinin, günlük hayatta yer almasına önem vermeliyiz.
*
Parlak gelecek, ancak böyle tesis edilebilir ve görevimizi, ancak bu biçimde, tam ve doğru olarak yerine getirmiş olabiliriz.