Mehmet Salih Sümbül
Trabzonlu uşaklar, geçen gördüm Akyazı’da yeni stadı yapmaya yanaşmayan yetkililere, hükümet büyüklerine tepki verircesine ellerinde kazma kürek ‘Siz yapmazsanız, biz yaparız’ deyip bir protesto gerçekleştirdiler.
Gözüm o an Köse Salyazı havalimanına ilişti.
Bizde tıpkı ‘bugün gelecek, yarın gelecek’ diye Salyazı havalimanını yani bizim havalimanını beklemeye başladık.
Sanırım Trabzon’daki havalimanı denize dolgu inşa edildi, yapıldı fırıl fırıl işliyor.
OR-Gİ’de az kaldı geliyor…
Bizim Köse Salyazı havalimanı da fırıl fırıl geri gidiyor,
İşlemiyor…
En sonunda Gümüşhane mi, Salyazılı mı yoksa topyekun bizler mi elimizde kazma kürek siz yapmazsanız biz yapacağız demeliyiz oysa.
Bu şehrin sesi çıkmıyorsa, hep eyvallah diyeceği anlamına mı geliyor.
Söz insanın ağzından bir defa çıkar,
Gümüşhaneli öyle bilir.
Eloğlu daha dün ortada yokken, denizin ortasına havalimanını konduruyor, biz yıllardır var olan piste taş dikemiyoruz.
Ne olacak bizim halimiz?
Gelmeyenden mi, gelipte vermeyenden mi sorgulamalı,
Bakan müjdeledi, raporlar dizildi, inci boncuk! Dağıtıldı,
Oysa ortada ne var Allah aşkına?
Ey Gümüşhaneli verirken oyunu iyide sen isterken hakkını neden kötü oluyorsun, sorgulamıyorsun…
Hadi Gümüşhane’nin sesi çıkmıyor
Dışarıdaki Gümüşhane’ye ne demeli,
Onlar kendi gaydalarında,
Çalıp söylüyorlar.
Bir elinde cımbız, bir elinde ayna,
Umurunda mı dünya?
Baksak hepsi kelli felli,
Görsek boyu benden yukarı,
Tartmaya kalksak bizden ağır,
Ama fos, içi boş,
Küçük olsun benim olsun koltuk derdinde.
Salyazı havalimanı da elbette kendi kaderine terk edilmiş durumda.
Söz şu,
Herkese soracak olursak çabalıyor,
Kendi döneminde bir o kadar yol alındı,
Bunun ötesi yok.
Gümüşhaneye gelende giden de belli,
Daha kendi halkı ne istediğini bilmeyince,
Ağıza sürülen bir kaşık balın altında yazılı olan belli,
‘Havalimanı senin neyine be kardeşim’
Diğer Yazıları
Çok Okunanlar