Üşüyorum,
Hayır, havaların soğukluğundan değil.
Size çoktandır yazamadım ondan,
Gümüşhane’yi yazamadım…
Kartolu yazamadım,
Karların içine gömülen elma bahçesini yazamadım, üşüyorum.





*






Aylardan ocak
Köyü düşündüm,
Naylondan kızaklarla daldığımız köy yolunda aklım,
İçi su dolmuş kara lastiği babamdan sakladığım günleri düşünüyorum.
Keteyi düşünüyorum bazen,
Uzun kış günlerinde kesilen elektriği, köye kar yüzünden çıkamayan komşunun kamyonunu düşünüyorum,
Buzdan kayarken…







**




Aylardan ocak,
Sarı kızın buğusunu hissediyorsunuzdur muhakkak,
Kümeste kaz, ördek, tavuk, horozun sesi yok.
Kiremit parçaları gibi birbirlerine girmişler sıcacık,
Az sonra eteğinde mısır anamı bekliyorlar.







*




Aylarda ocak
Gümüşhane’de soğuk, bir iki dükkân siftahsız
Üşüyen ellerin rüzgârı Kuşakkaya’dan,
Geçen sene boyanan evlerin sıvası düşmüş,
Korkuluklar renksiz..
Düşünüyorum aylardan ocak
Yaza daha çok belli…
Eski neşe yok belli ki..









***





Aylardan ocak
Geçen yıldan bu tarafa kaç köylü veda etti bize,
Kaç köylü hasta yatağında,
Kaç evin içinden sevinç çığlıkları yükseliyor..
Komşu Fadime’nin ilk torunu,
Hüseyin amcanın ilk göz ağrısı,
Bebeler şimdi aldı yerlerini..







*
Aylardan ocak,
Gümüşhane’yi her andığımda gözlerim doluyor,
Ben Gümüşhane’yi değil ocak ayının sıcaklığını arıyorum..
Kar yağmış umurumda değil,
Bir daha ki kışa ya kısmet…