Enflasyon varmış,

Hayat pahalılığı varmış.

Hepsi La fontaıne.

Kriz, mriz yokmuş,

Büyük maliyetli ameliyatları yapmayın talimatı gelmiş..

Asparagas.

Bakan ‘depodaki malzemeleri kullanın’! demiş meğer..



 



**





Şimdi bugünün evveliyatına bakalım

Güya sistem tıkanmıştı,

Türkiye istediği şekilde önünü göremiyordu…!!!

Bürokrasi engeldi.

Yasa, meclis, kanun, istişare, hukuk ne gerek vardı..?!



 



*



AKP;

‘Güçlü meclis, güçlü lider’! Sloganıyla 24 Haziran’a girdi.

Hiç unutmam,

Koca puntolarla yazılı o pankart.

Kadıköy ilçesinin göbeğinde asılı konumdaydı.

İyi de..

Tüm yetkileri elinden alınan meclis nasıl güçlü oluyordu onu anlamak mümkün değildi.

Güçlü lider kısmına katılıyorum,

Malumunuz tüm yetkiyi kendisinde topluyordu sistem gereği..



 



**



Neyse,

2002’den, 2018’e ülkeyi içine sürüklemediği macera bırakmayan AKP iktidarının tüm öngörüleri, politikaları, Suriye politikası da dâhil,

Tam destek hep destek yazarlarından,

Dilipak’ın ve Nurettin Veren’in uyarıları boşuna değil.

Duvara toslamış durumda.

Hani denir ya

En basit tabirle;

‘Deniz bitti, kara göründü’.

Zaten olmayan muhalefetin millet nazarındaki konumu da bu işin içinde olunca..

AKP, 24 Haziran’da başkanlık sistemini MHP Lideri Doktor Bahçeli’nin de desteği ile elde etti.



 



***



Bir parantez,

Doktor Bahçeli’nin 70 yaşını geçmesine rağmen yıllardır partisini değil iktidar, meclise bile zor soktuğu düşünülürse bugünkü misyonu çok daha iyi anlaşılacaktır.

Konuyu biraz da dağıttık fakat zihninize biraz geçmişi anımsatmak için yazdık bunları.



 



**



Sözün kısası,



Bir elin parmaklarını geçmeyen tarafsız TV’nin birinde özelleştirilen Van şeker fabrikası kapısında feryat eden çiftçinin görüntülerini izlerken içim acıdı



Vesayetten, 70'li yılların cılız hükümetlerinden,



Güçsüz ülkesinden şikayet eden söylemlerinden,



İktidar AKP'nin bugünkü karşılaştığı tabloyu tartınca,



Nereden nereye dedim kendi kendime.



Ne demiş atalarımız..



'Büyük lokma ye; büyük söz söyleme'..