Özgürlüğü çeşitli nedenlerden dolayı kısıtlanmış bir kültürde sanat olduğu halde bir kenara bırakılmasının aksine ya o kültüre uygun olarak düzenlenir ya da hiç uyum göstermez.

*

Kültür bir endüstri ve ürünleri de metalar haline geldiği düşüncesi kültür endüstrisi kavramının ortaya çıkışına kaynaklık eder.

*

Kültürler o kadar kalıplaşmıştır ki artık insanlar kültürü değil, kültür insanları üretir hale gelmiştir.

*

Kültür, insanları standartlaştırır, kutularından çıkmalarını engeller ve özgünlükten uzak yaşamaya iter.

*

İnsanlar artık nasıl yaşamak istediklerine, kendi ilgi alanlarına, kendilerini mutlu eden şeylere değil, kültürün onlara dayattığı, kalıplaşmış şeyleri yapıyorlar.

*

Bir ülkede bir aktivite ya da bir sanat türü uzun zamandır yapılıyorsa ve toplum tarafından seviliyorsa herkes bunu yapmalı çünkü toplum bunu seviyor ve benimsiyor çünkü bu ülkenin kültürü bu diyerek geçiliyor.

*

Yeni, özgün bir şey deneme riski alınmıyor çünkü kültürün standartlığı ve kalıplaşmışlığı bütün toplumu ele geçirmiş durumda.

*

Kültürler şekillendirilebilir, Horkheimer ve Adorno 1940’da “Kültür Endüstrisi: Kitlelerin Aldatılışı Olarak Aydınlanma” makalesinde tam olarak bundan bahsetmişlerdir.

*

Sanatçılar, üreticiler sanatı şekillendirici güce sahiplerdir.

*

Sanatı kültüre göre şekillendirmek sanatçıya ve üreticiye at gözlüğü takmaktan başka bir şey değildir.